Somali ve Türkiye’nin Mavi Vatanı birleşiyor

7 Ekim 2023'ten beri Gazze olaylarını ve Husiler’in Kızıldeniz’de İsrail bağlantılı gemilere saldırılarını bahane eden ABD, İngiltere ve AB gibi büyük güçler Orta Doğu, Kızıldeniz ve Afrika Boynuzu çevresinde varlıklarını artırmışlardır.

Hatta bölgede deniz güvenliğini sağlamak üzere 18 Aralık 2023’te ABD öncülüğünde Refah Muhafızı Operasyonu adında uluslararası bir deniz gücü teşkil edilmiştir.

Zaten ABD, Çin, Rusya, Fransa, İngiltere, Japonya, İtalya, İran gibi güçler “deniz haydutluğu ile mücadele” gerekçesiyle yıllardır Somali, Yemen, Sudan ve Cibuti başta olmak üzere bu bölgede varlık göstermenin ötesinde kalıcı üsler dahi elde etmiş durumdalar.

Türkiye'nin de Afrika boynuzu ülkeleri olan Somali, Etiyopya, Eritre ve Cibuti ile gün geçtikçe daha da yakınlaşan ve derinleşen ilişkileri vardır.

Türkiye bu ülkelerle yalnızca ikili ilişkiler kurmakla kalmıyor aynı zamanda bu ülkelerin birbirleri arasındaki sorunlarda da hakem rolü üstleniyor. Somali ve Etiyopya gibi ülkelerde de iç savaşları durdurmak ya da önüne geçmek için çeşitli boyutlarda girişimlerde bulunuyor.

Bu atmosferde, Türk ve Somali Savunma Bakanlarının 8 Şubat 2024'te Ankara'da bir araya geldiği ve "Savunma ve Ekonomik İşbirliği Çerçeve Anlaşması"nı imzaladığı duyuruldu.

Daha aradan 2 hafta dahi geçmeden 21 Şubat 2024'te, bu anlaşmanın önce Somali Bakanlar Kurulu tarafından sonra da Somali Parlamentosu tarafından onaylandığı ve kabul edildiği duyuruldu.

Öte yandan Somali’nin bu anlaşmaya verdiği önemi ifade etmek adına şunu da belirtmekte fayda vardır; Somali’nin bu minvalde daha önce ABD, Mısır, BAE, Katar ve Suudi Arabistan yaptığı anlaşmaların hiçbirisi Somali Parlamentosu’nda henüz onaylanmamıştır.

Fakat 8 Şubat 2024 tarihinde imzalanan bu anlaşma çok kısa süre içerisinde Somali Parlamentosu’ndan onaylanmıştır…

Anlaşmanın içeriği resmi olarak paylaşılmamış olsa da, 10 yıllık olması planlanan bu anlaşmanın kapsamının şu şekilde olduğu çeşitli kaynaklarda özetle şu şekilde yer almıştır;

  • Savunma ihtiyacı halinde ortak hava, kara ve deniz operasyonlarının planlamasına ve icrasına destek sağlanması,
  • Gemi inşa, liman ve tesis kurma, işletme ve bunlar için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması,
  • Deniz hukuklarının uyumlaştırma; terörizm, deniz haydutluğu, silahlı soygun, yasadışı avlanma, kaçakçılık gibi her türlü tehdide karşı tek taraflı ve ortak önlemler alma
  • Somali deniz yetki alanlarında balıkçılık ve hidrokarbon çıkarma dahil, ortak ve tek taraflı tesisler kurma, güvenlik bölgeleri oluşturma,
  • Somali ordusuna eğitim, doktrin ve ekipman desteği sağlama; kıyı güvenlik tesislerinin kurulması ve yönetilmesi.

SOMALİ İLE YAPILAN ANLAŞMA NE ANLAMA GELİYOR?

Türkiye ile Somali arasındaki işbirlikleri, sadece güvenlik alanında değil, aynı zamanda ekonomik ve insani yardım alanlarında da gerçekleşmektedir. İşte Türkiye ve Somali arasındaki bazı önemli işbirlikleri:

Askeri İşbirliği: 2011’den bu yana Türkiye, Somali’ye askeri eğitim ve teknik destek sağlamıştır. Mogadişu’da geniş bir askeri üssü bulunan Türkiye, Somali Türk Görev Kuvveti Komutanlığı ile işbirliği yapmaktadır. Bu işbirliği, Somali’nin güvenlik kapasitesini artırmayı amaçlamaktadır.

Oluşum sürecine ve eğitimine katkı sağladığımız Somali Ulusal Ordusu; Somali’nin terörle mücadelesinde önemli bir başarı elde etmiştir. Bu başarı, Afrika coğrafyasında önemli bir ‘rol model’ oluşturmaktadır ve bu eğitim modelinin uygulanması için Afrika’daki başka ülkelerden de talepler gelmektedir.

Bilindiği üzere, ​“dost ve kardeş ülke” olarak gördüğümüz Somali’de güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik olarak; eğitim, danışmanlık ve destek kapsamında faaliyetlerimiz devam etmektedir.

Somali Ulusal Ordusu’nun yeniden yapılandırılması ve terörle mücadele edebilecek yapıya kavuşabilmesi açısından 10 yılı aşkın süredir destek sağlanmaktadır. Desteğimizle askeri okullar kurulmuş ve eğitimler devam etmektedir.

Somalili öğrenciler üniversitelerimizde ve askeri okullarımızda yıllardır eğitim görmektedirler

Ekonomik Yardım ve Altyapı Yatırımları: Türkiye, Somali’yi yeniden ayağa kaldırmak için eğitim, sağlık ve ekonomi alanlarında önemli altyapı yatırımlarında bulunmuştur. Ayrıca Türkiye, Somali’nin deniz kaynaklarının gelişimine katkıda bulunmayı hedeflemektedir.

İnsani Yardım ve Diplomasi: Türkiye, Somali’ye insani yardım sağlamış ve ülkenin terörle mücadele edebilmesi için askeri eğitim ve iş birliği adımları atmıştır. Bu çabalar, Türkiye’nin “insani diplomasi” anlayışının bir örneğini oluşturmuştur

​Somali Savunma Bakanının ziyareti esnasında 8 Şubat 2024’te imzalanan “Savunma ve Ekonomik İş Birliği Çerçeve Anlaşması” ile ikili askerî ilişkilerimiz kapsamında, şu ana kadar yapılan faaliyetlerimizin daha da geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi hedeflenmektedir.

Somali'nin isteği üzerine terörle mücadele konusunda verdiğimiz desteği deniz güvenliği alanında da vereceğiz.

Böylece Somali’nin kendi karasularındaki yasa dışı ve düzensiz faaliyetlerle mücadelede kapasite ve kabiliyetlerini geliştirmesine yardımcı olacağız. Söz konusu anlaşmanın onay süreci devam etmektedir.

Bu anlaşmanın, Türkiye-Somali ilişkilerine ciddi bir ivme kazandıracağı açıktır.

ANLAŞMANIN JEOPOLİTİK ÖNEMİ

Bölgede çok sıcak gelişmeler yaşanırken böyle bir anlaşma yapılması son derece önemlidir. Filistin-İsrail savaşı, Kızıldeniz’deki gerilim, İran’ın vekil güçleri ile Afrika boynuzuna nüfuz etme gayretleri devam ederken bu anlaşma oldukça kritik bir konjonktürde gerçekleşmiştir.

Türkiye ile Somali arasında gerçekleştirilen anlaşmanın jeopolitik motivasyonunu 1 Şubat 2024 tarihinde Etiyopya ile Somali Federal Cumhuriyeti’ne bağlı bir federal yönetim olan Somaliland ile imzaladığı sözde Mutabakat Zaptı üzerinden de değerlendirmek lazımdır.

1991 yılında tek taraflı olarak bağımsızlık ilan eden Somaliland şu ana kadar hiçbir devlet tarafından tanınmamıştır.

Denize kıyısı olmayan ancak her türlü ihtiyacını en yakın limanlardan temin etmek ve mallarını ihraç etmek durumunda olan Etiyopya'nın donanmasını geçici olarak bulundurduğu Cibuti yerine denize ulaşmak için Somaliland ile anlaşması, Somali tarafından düşmanca bir adım olarak algılanmıştır.

Bu gelişmelerin yaşandığı bir ortamda Somali, Türkiye ile "Savunma ve Ekonomik İşbirliği Çerçeve Anlaşması" nı imzalamıştır.

Yani Somali Türkiye’nin yardım ve desteğini almak istemiş, Türkiye’ye güvenmiştir.

Üstelik “Nil nehri üzerinde Etiyopya’nın inşa ettiği Rönesans Barajı “ yüzünden Etiyopya ile sorunu olan Mısır’ı Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan da Şubat ayı içerisinde ziyaret etmiştir.

Hem Etiyopya, hem de Somali ile iyi ilişkileri olan Türkiye bu anlaşma ile yine “güvenilir arabulucu” rolünü pekiştirerek Etiyopya ve merkezi Somali hükümeti arasında bir uzlaşma sağlayabilir.

Bunun ötesinde Türkiye bölgede Etiyopya ile Mısır arasında süren gerginliğin çözüme kavuşturulmasında “uzlaştırıcılık” ya da en azından “aracılık” yapabilir.

Nihayetinde bu anlaşma, Türkiye’nin Afrika Boynuzu bölgesinin etkili ve önemli bir aktörü haline gelmesini sağlamıştır.

ANLAŞMANIN EKONOMİK VE KÜRESEL ETKİLERİ

Bölgedeki deniz haydutluğunu sorununun kökenine indiğimizde, Somali'deki deniz haydutluğu, Avrupalı balıkçıların (başta İspanyol, İtalyan ve Yunan) Somali kıyılarında avlanarak Somali halkının temel geçim kaynağı balığı ellerinden almasıyla başlamıştır.

Somali halkının çoğunluğu geçimini balıkçılıktan sağlamaktadır. Ancak Somali'nin deniz yetki alanlarında özellikle Avrupalı balıkçılar tarafından balıklarının çalınması, Somalili balıkçıların balıkçılık yapamaz hale gelmesine ve geçimlerini sağlayamamalarına neden olmuştur.

Balıkçılıktan istifade edemeyen, balıkları çalınan Somalili balıkçıların zamanla haklarını korumak için başlattığı bir hareket deniz haydutluğuna dönüşmüştür.

Ne yazık ki geçim kaynakları elinden alınan bu insanlar geçimlerinin sağlayabilmek için deniz haydutluğu yapmak durumunda kalmıştır.

Bu durumun dünya deniz ticaretine son derece olumsuz etkileri olmuştur.

Daha önce küresel bir sorun haline gelen durumun tekrarlanmaması için de Somali ile imzalanan bu anlaşma çok önemli bir adımdır.

Zira bu anlaşma ile birlikte Somali halkı kendi deniz ülkesini Türkiye’nin desteği ile koruyabilecek, korunan deniz ülkesinde yani SOMALİ MAVİ VATANI’nda rahatça balığını avlayacak ve temel geçim kaynağını elde ederek istikrarlı bir zemine kavuşacaktır. Sadece balıkçılık değil, petrol ve doğal gazını da çıkarıp, işletebilecektir.

Somali’nin kendi deniz yetki alanını kontrol altına alması ve buradaki canlı ve cansız kaynakları kullanması, dünya barışı ve istikrarı için de son derece önemlidir.

Elbette bu anlaşmadan her devlet olduğu Türkiye de fayda sağlayacak, bu kaynaklardan pay alacaktır. Bu son derece doğal bir uluslararası ilişki durumudur.

İngiltere, Fransa, ABD, Rusya, Çin, İspanya, Hollanda, İtalya gibi devletler de böyle gelir elde etmekte, ekonomilerine bu şekilde büyük katkı sağlamaktadır.

Anlaşmanın Türkiye’nin Somali kıyılarında bulunacak (ki zengin kaynaklar bulunduğunu uluslararası otoriteler teyit ediyor) petrol-doğalgaz ya da maden, minerallerden de %30 pay almasını sağladığı söyleniyor.

Ayrıca bu anlaşma ile Türk balıkçıları da artık iyiden iyiye okyanus balıkçılığına terfi edecektir.

TEPKİLER

Elbette menfaatleri bozulan hem bölgesel hem de küresel aktörler, Anlaşmanın Somali Parlamentosu’ndan geçmesinin ardından çeşitli tepkiler göstermiştir.

Örneğin 25 Şubat 2024 tarihinde kendisine konu hakkında soru sorulan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü şaşkınlığını gizleyemeyerek Bu sorunuza daha sonra cevap vereyim diyerek konu ile alakalı soruları yanıtsız bırakmıştır.

Bölgedeki istikrarsızlığın ana kaynağı olan terör örgütü Eş-Şebab ise Türkiye’ye ağır hakaretler ve tehditler eden bir açıklama yayınlamıştır.

33.png

Neticede Türkiye bu anlaşma ile bölgeselden küresel güce doğru “Büyük Devlet” olma yolunda önemli bir adım atmıştır.

222.png

Son dönemde Afrika’yı ”ilgi alanına” dönüştürmüş olan Türkiye, şimdi de bu ”ilgi alanını etki alanına” dönüştürmektedir.

Unutmayalım ki; “Bedava peynir sadece fare kapanında bulunur”.

Şahsen bir Türk Vatandaşı olarak bu anlaşmayı imzalayan Milli Savunma Bakanımız Sayın Yaşar Güler’e ve bu anlaşmanın mutfağında olan tüm devlet kadememize teşekkürü bir borç bilirim.

Allah Türkiye Cumhuriyeti Devletini ebediyen korusun ve güçlü kılsın, TSK’yı muzaffer eylesin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Cihat Yaycı Arşivi